Öncelikle belirtelim Psikolog değil Hiskolog... Çünkü Azize Yasemin Paşalıgil sadece insanların düşünceleri ve hisleri ile ilgili yönlendirmeler yapıyor. Bellek altı programlarını yeniden kodluyor, tanımlatıyor.
Paşalıgil diyor ki, "İnsanlar aslında hislerle dolu bir hayat yaşıyor. Hayatta her şeye duygusal olarak yaklaşıyoruz. Trafikte sinirlenmek de, iş hayatında mutsuz olmakta, parayı kendimize çekememek de hisler ve duygular ile alakalıdır. Yaptığım iş insanların iç dünyasındaki negatif düşünceleri ve hisleri pozitife dönüştürmek konusunda rehberlik ve eğitmenlik yapmak. Bilim dünyasında da his konusunda uzman kişi olarak geçiyor.
NEGATİF DEĞİL DAİMA POZİTİF DÜŞÜNÜN!
Hiskolog, insanların duygu dünyasında yani ruhsal dünyalarındaki sorunlarını tespit edip bunların normal yaşamda pozitife çeviren, çevirmesinde yardımcı olan, kişi anlamına geliyor. Örneğin, maddi konularda ne yapsa para kazanamayan kişiler, ikili ilişkilerde başarılı olamayan, hayat arkadaşı veya sevgilisiyle sorun yaşayan insanlar Hiskologlara danışabiliyorlar. Hastalıkların bile arkasında negatif duygularımız yatıyor. Biz de bu negatif düşünceleri seanslar ile pozitife nasıl çevirebilecekleri konusunda rehberlik ediyor, bellek altı negatif programlarını değiştirip yeni hisler ve duygular tanımlıyoruz. Böylelikle insanlarımıza yol gösteriyor yaşamlarını kolaylaştırıyoruz.
DUYGU VE HİS FARKLIDIR!
His kelimesi Arapça da bulunan 'hiss' kelimesinden dilimize geçmiş bir kelime. Duygu ve sezgi kelimeleri ile de eş anlamlı bir kelimedir. ‘His’ beş duyunun haricinde, sezginin de yerini alıp,ikinci bir anlamdan çıkıp, kendi anlamına erişmiştir. Bu süreç, bir tırtılın kozasından çıkıp kelebek olmasına benzetilebilir. 'İçime güzel bir his doğdu' ve 'Altıncı hissim güçlüdür' cümlelerini sıkça duymuşsunuzdur. 'Altıncı duygum çok güçlüdür' ya da 'içime duygu doğdu' dendiğine ben hiç rastlamadım. Yani his kelimesi içinde sezgilerimizi de barındırmaktadır. Duygu ve his arasındaki fark da sezgidir. Bu nedenlerden 'Hiskolog' lar için His Uzmanı diyebiliriz."
