Kimse 'ben gencim, bana gelmez' demesin

Bartın'da pandemi hastanesinde görevli Yoğun Bakım Uzmanı Dr. Yücesoy, "Biz burada çok genç insanları da kaybettik. Kimse 'Virüs bana gelmez ben gencim.' demesin." diye konuştu.

Kimse 'ben gencim, bana gelmez' demesin
banner115

Bartın'da pandemi hastanesinde görev yapan Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Burçin Sanlı ve Yoğun Bakım Uzmanı Dr. Faruk Seçkin Yücesoy ile Trabzon Vakfıkebir Devlet Hastanesinde görevli Acil Tıp Uzmanı Dr. Metin Yadigaroğlu, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadele sürecinde yaşadıklarını anlattı.

Pandemi hastanesi olarak belirlenen Bartın Devlet Hastanesinde görev yapan Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Burçin Sanlı Sanlı salgının ilk günlerinden itibaren cephenin ön safında özveriyle çalıştıklarını belirterek, "Tüm hemşire arkadaşlarımız ve personelimizle o korkuyu, yoğunluğu hep beraber yaşadık, gerçekten çok yorulduk." dedi.

Virüsün ilk görülmesiyle kendilerini izolasyona aldıklarını ve çocuğuna 3 ay sarılamadığını anlatan Sanlı, şöyle devam etti:

"Evde ayrı odalarda, ayrı katlarda yaşam sürdük ve çocuklarımı uzaktan sadece bakarak sevmeye çalıştım. Biri üniversite, diğeri ilkokul öğrencisi olan iki çocuğumun da psikolojisi iyi değil, hala üzerilerinde bir korku var. Özellikle kendi adıma benim o günlerde yaşadığım korkuyu anlatamam. Çok ağır bir durumdaydık. Korkumuz kendimizden değil, bizim yüzümüzden büyüklerimize, arkadaşlarımıza, ailemize bir şey bulaştırma korkusuydu. Tek korkumuz buydu."

Profesyonel olarak bu işi yaptıklarını belirten Sanlı, "Eğitimimiz de var. Biz sağlık camiası olarak yerimizdeyiz, görevimizin başındayız ama bu mücadelede ancak halkın da topyekun bir katılımıyla başarılı olabiliriz. Özellikle son zamanlarda vatandaşlarda 'Bana bir şey olmaz.' düşüncesi hakim ve duyarsızlık söz konusu. 'Bana bir şey olmaz.' olsaydı, biz sağlık çalışanlarından kayıp vermezdik ki biz en korunaklı şekilde çalışan insanlarız. Biz profesyonel olarak çalıştığımız halde kayıplar verebiliyorsak herkese her zaman her şey olabilir."

Sanlı, bu yüzden sosyal mesafenin minimum 1,5 metre olması, maske takılması ve temizliğe dikkat edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

"Bu hastalık akciğerleri ağır bir şekilde etkiliyor"

Yoğun Bakım Uzmanı Dr. Faruk Seçkin Yücesoy da ülkenin ve dünyanın zor ve yorucu bir süreçten geçtiğini söyledi.

Sağlık çalışanlarından 6 aydır evinden, ailesinden ve çocuklarından uzakta kalan meslektaşlarının olduğuna dikkati çeken Yücesoy, "Salgının başlamasıyla ailesinden ayrı ev tutan doktorlar, hemşireler, yurtlarda kalanlar, çocuklarını memlekete gönderenler, uzun süre çocuklarını göremeyenler oldu. Bunlar hastanelerde çok rutin bir şekilde yaşandı. Sevdiklerinizden ayrı kalıyorsunuz, bu sizi hem de manevi olarak etkiliyor. İş yerinizde motivasyonunuzu etkiliyor ve ülkede sağlık çalışanlarının hepsi bu şekilde." dedi.

Kendisinin de uzun bir süre ailesiyle görüşemediğini anlatan Yücesoy, salgının başından beri ailesiyle kucaklaşmadığını, tokalaşmadığını söyledi.

Dışarıda maskesini takmayarak dolaşan insanların salgını ciddiye almadıklarını, sorumsuz davrananlar yüzünden hiç tanımadıkları kişilerin yoğun bakımda can çekiştiğini, hayatını kaybettiğini dile getiren Yücesoy, "Bu hastalık akciğerleri çok güçlü, ağır bir şekilde etkilediği için insanlar bir nevi boğularak ölüyorlar. Hastalığın kesin bir tedavisi yok, kimin ne zaman ve nasıl geçireceği belli değil. Sadece maske takmak, mesafeyi korumak ve hijyen olayı bitirebilecek bir şey ama maalesef bunu çok zor uyguluyoruz." diye konuştu.

Yoğun bakıma aldıkları hastaların yakınlarının hastanın yanına giremediğini ve onlara telefonla bilgi verdiklerini anlatan Yücesoy, "İnsanlar, yakınlarını göremeden kaybetmek zorunda kalıyor." dedi.

"Şu maskeyi kendimiz için değilse lütfen başkaları için vicdanen takmamız lazım. Bu işi ciddiye almamız lazım." ifadesini kullanan Yücesoy, virüsün ileri yaş veya kronik hastalarda etkili olmasına karşın sağlıklı kişilerde de ciddi olumsuz etki oluşturabildiğine işaret etti.

Yücesoy, "Genç hastamızın çocuğu, 'Doktor amca babamı görebilir miyim?' diyor ama o çocuğa babasını göremeyeceğini söylemek çok zor oluyor, nutkunuz tutuluyor. Biz burada çok genç insanları da kaybettik.

Özellikle solunum cihazına bağlanan hastaların kurtarılma, iyileşme şansı çok daha azalıyor. Hasta yakınlarına bilgi verdikten sonra oturup ağladığım zamanlar oldu. Çaresizlik, onların üzüntüsü size de sirayet ediyor ve bunları her gün yaşıyoruz. Kimse 'Virüs bana gelmez.', 'Ben gencim.' demesin." ifadelerini kullandı.

"Sosyal mesafe kuralının hiçe sayılması motivasyonumuzu altüst ediyor"

Trabzon Fatih Devlet Hastanesinde görevli olan ancak ihtiyaç dolayısıyla Vakfıkebir Devlet Hastanesi Acil Servisinde geçici görevlendirilen Acil Tıp Uzmanı Dr. Metin Yadigaroğlu ise hekimden hemşireye, sağlık memurundan hasta taşıyıcıya tüm sağlık personelinin özverili bir mücadele içinde olduğunu söyledi.

Güncelleme Tarihi: 23 Eylül 2020, 16:59
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner19

banner101

banner25

banner26

banner104

banner34

banner17

banner22

banner18

banner20

banner102

banner30