Aşıklar bu habere dikkat!

Yüzyıllardır kitaplara, şiirlere, şarkılara konu olan aşk… Gerçek aşk nasıl olur? Nasıl tanımlanır? Takıntı boyutuna nasıl gelir? Psikolog Sena Sivri anlattı

Aşıklar bu habere dikkat!

Psikolog Sena Sivri aşkı şöyle tanımladı: “Beynin psikolojik bir yatırımıdır aşk. Yaşayabileceğimiz en kapsamlı duygusal yaşantı olan sevginin bir alt basamağıdır. Çok daha spesifik ve dorukta yaşanan bir duygudur. İnsanın sevebilme ve üretebilme kapasitesidir. Biyolojik yapısının ötesinde, zihinsel, psikolojik ve sosyal eylemleri içerir. Doğumdan ölüme kadar devam eden sevgi üretme ve sevilme gereksinimini doyurmaya dair bir süreçtir.”

SAĞLIKLI AŞKIN FAYDALARI ÇOK

Aşık olan kişi etrafına neşe saçarken öğrenmeye, üretmeye daha açık oluyor. Kendisini sorunları çok daha kolay çözecek güçte hissediyor, olaylara daha olumlu yaklaşıyor, etrafa karşı daha ılımlı bir insan haline geliyor.

Psikolog Sena Sivri sağlıklı aşkın bağışıklığı bile güçlendirdiğini vurgulayarak “Aşık bireyin ilk etapta beynindeki dopamin salınımı artar. Bu, kişiyi daha enerjik, hareketli, coşkulu bir hale sokar. İştah ve uyku ihtiyacında azalma meydana gelir. İlerleyen evrelerde seratonin ve endorfin salınımının artışına bağlı olarak daha sakin, dingin, mutlu bir ruh haliyle beraber motivasyonda, özgüven hissinde, konsantrasyonda artış meydana gelir. Tabii bu durum sağlıklı aşkta mümkündür” dedi.

Aşkının karşılığını alamayan, sevdiğini kaybeden, sevme ve sevilme döngüsünde kayıplar yaşayan kişilerde sağlıklı aşktan bahsetmek mümkün olmuyor.

TAKINTI HAYATI ZİNDAN EDİYOR!

Sağlıklı aşkın kişinin kendine duyduğu sevgiyle ilintili olduğunu; kendiyle, çevresiyle, yaşamıyla uyumlu ve sağlıklı bir ilişki kurmuş bireyin aşkının da sağlıklı olacağını belirten Psikolog Sena Sivri, aksi takdirde bunun bir bağımlılığa ve takıntıya dönüşmesinin kaçınılmaz olacağını vurguladı.

Psikolog Sena Sivri “Takıntıya dönüştüğünde kişinin işlevselliği ve kişilerarası ilişkilerinde bozulmalar ortaya çıkar. Sadece aşık olunan kişi dışında bir mutluluk ve tatmin kaynağının olmadığına inanan kişi kendine ve çevresine zarar vermeye başlar; depresif duygu durumu, davranış ve kaygı bozuklukları gibi durumlarla karşı karşıya kalabilir. Dopamin salınımındaki azalmaya bağlı olarak iştah ve uyku düzeninde rahatsız edici değişimler, seratonin ve endorfin salınımındaki azalmaya bağlı negatif duygu durumunda artış, iş ve/veya okul performansında düşüş, kişilerarası ilişkilerinde bozulmalar, konsantrasyon sorunları, dikkat dağınıklığı görülebilir. Bağışıklığı iyice zayıflar. Tablonun uzun sürmesi halinde kişi bunlardan kurtulmak, kendini teskin etmek adına alkol madde kullanımına yönelme tehlikesiyle karşı karşıya bile kalabilir” diye konuştu.

KENDİNİZE SORMANIZ GEREKEN 10 SORU

1. Âşık olduğum kişiyi sürekli, her dakika, her saniye düşünüyorum.

2. Sürekli onunla iletişim halinde olmak, konuşmak istiyorum. Konsantrasyon sorunları yaşıyorum.

3. Her gün görüşmek istiyorum. Görüşemediğimde ilişkimizde problem olduğunu düşünüyorum.

4. Eski arkadaşlarımdan, sosyal çevremden uzaklaştım, görüşmüyorum.

5. Onunla her konuşmamdan sonra kızdı mı küstü mü diye kaygılanıp ilişkimin bitmesinden korkuyorum.

6. En ufak bir sorun veya tartışmaya tahammülüm yok, ilişkimi kaybedeceğimi düşündürüyor.

7. Bana vakit ayırmadığı, telefonu açmadığı, mazeret belirttiği, başka işi olduğu anlarda beni istemediğini, sevmediğini düşünüyorum.

8. Okul / iş performansımda düşüş var. Yaptığım işlere konsantre olmakta güçlük çekiyorum.

9. “Benimle olmayacaksa kimseyle olmasın” diye düşünüyorum.

10. Sevdiğim kişiye bir türlü güvenemiyorum.

SONUÇ:

Bazen kişilerin, etrafındakilerden “Seninki aşk değil, takıntı” cümlesini duyduğunu, bazen yaşadığı duygu yoğunluğu ile baş edemediğinde kendisine bunu sorduğunu belirten Psikolog Sena Sivri “Yaşanılan duygu durumunun aşk mı takıntı mı olduğunu anlamak için kişi kendine bu 10 soruyu sormalıdır. Çoğuna ‘evet’ cevabı veriyorsa, kişisel ve sosyal hayatında sorunlar yaşıyor, aynı zamanda bu duygu durumuna bağlı psikolojik problemler yaşıyorsa burada aşktan ziyade bir saplantıdan, takıntıdan bahsetmek doğrudur. Sağlıklı aşkta da sevilenin kaybedilmesine yönelik kaygı, zihinde kapsadığı alan ve zamanda artış, heyecan mevcuttur ama hakim olan temel duygu mutluluktur. Hakim olan duygu huzursuzluğa dönüştüğünde oradaki sağlıklı aşk değil, takıntıdır! Bu durumda mutlaka bir uzman desteği gerektiği alınmalıdır” uyarısında bulundu.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner19

banner101

banner25

banner26

banner104

banner34

banner17

banner22

banner18

banner20

banner102

banner30