Esnafın sorun ve şikayetlerine ilişkin açıklamasında sahadan kendisine gelen şikayetlere değinen Murat Arnik, “Örneğin esnafın 10 bin lira borcu var üstüne ne var ne yok hemen bloke koyuluyor. Bu adil değil. Bu uygulama esnafın krediye ulaşmasını ve işini sürdürmesini tamamen engelliyor. Çözüm olarak, borçlar ödenebilir hale getirilmeli, SGK ve kamu borçları taksitlendirilerek yapılandırma sağlanmalı. Böylece hem devlet alacağını zamanında tahsil eder hem de esnaf nefes alır. Bu tür uygulamalarla esnafın çalışma hayatını zorlaştırmaktan vazgeçilmeli. En azından bu aksaklıkları düzeltin ki vatandaş borcunu ödeyebilsin, devlet de alacağını tahsil edebilsin." dedi.
Sicil affı acilen çıkmalı
Başkan Arnik, sicil affının bir an önce çıkarılması gerektiğini ifade ederek, “Vergi borçları ödenebilir bir rakamla yeniden yapılandırılmalı, böylece esnaf rahat bir nefes almalıdır. Üst üste gelen denetimler, yüksek cezalar ve ağır yükler karşısında esnaf çaresiz bırakılıyor. Bu tablo, küçük işletmelerin uzun vadeli yaşamasını imkânsız hale getiriyor ." diye konuştu.
Küçük esnafın ömrü 6 ay
Türkiye’de esnafın ayakta kalma süresinin 6 aya düştüğünü ileri sürerek, iş umuduyla birikimini yatıran esnafın, artan maliyetlere dayanamayarak 6 ay içinde ya devrettiğini ya da kapattığını kaydetti. İhtisas odalarının ve bazı temsilcilerin sahadan uzak oluşunu eleştiren Murat Arnik, “İhtisas odaları esnaf olup işyeri açandan da kapatandan da para aldığı için durumdan memnunlar. Ama bu, bilgisayar ekranındaki verilerin gerçeği yansıttığı anlamına gelmiyor. İşletme sahipleri, kapatırken muhasebecilerin yönlendirmesiyle yalnızca vergi levhasını kapatıyor. Sistem de 6 ay içinde kendiliğinden re’sen sicilden düşürüyor. Bunu sağır sultan dahi biliyor ama sahada üyesini tanımayan, kimin açtığını kimin kapattığını bilmeyen yöneticiler bu gerçeği görmezden geliyor ve birde kendi iş bilmezliklerini sivil toplum kuruluşlarına laf atarak ve basını manipüle ederek günü kurtarmaya çalışmaktadırlar. Sistemi kandırabilirsin ama vicdanları asla. Önce esnaf gibi kdv'ni stopajını gelir vergini SGK'nın ve bağkurunu öde ondan sonra esnafın sorunlarını anlat. 8 yıldır sahada olmayan, 3 yıldır güya evinde seyyar köftecilik yapan temsilcilerin esnafın sorunlarını bu kafa ile çözemeyecek " ifadelerini kullandı.
Vergi ve SGK borcunu ödeyemeyene e-haciz uygulanıyor
Arnik, yiyecek-içecek sektöründe %1 girdi KDV’si ile %10 satış KDV’si arasındaki farkın küçük işletmeleri ezdiğini dile getirerek, şunları söyledi:
“%9’luk bu fark esnafı kayıt dışına itiyor. Çözüm: Satış KDV’si en az yüzde 5’e indirilmeli, hizmet sektörüne özel ara oran modeli getirilmeli, kâr marjına göre vergilendirme uygulanmalı. Günde 3 ton helva satan yüzde 1 KDV ödüyor, vergi rekortmeni oluyor. Çorba satan Hasan Usta ise yüzde 1 ile alıyor, yüzde 10 ile satıyor. Vergi ve SGK borcunu ödeyemediği için her şeyine e-haciz uygulanıyor. Biz her defasında gündeme getirelim; onlar da bir gün devletin kasası ne kadar mühimse, vatandaşın kesesinin de o kadar mühim olduğunu anlarlar.”
Küçük esnaf, Türkiye'nin istihdam lokomotifidir
Arnik, küçük esnafın önemini şu sözlerle vurguladı:
“Vergi, kira, stopaj, SGK ve KDV gibi ağır yükleri sırtlayan esnafımız; üretim yapan, istihdam sağlayan ve milli gelire katkı sunan en önemli güçtür. Esnafın göz ardı edilmesi, ülke ekonomisinin can damarının kesilmesi demektir. Esnaf 'yandım anam' diyor ama duyan yok. Sözler çok; esnafın beklentisi açık. Somut eylem istiyoruz."