Bu ülkeye bu tür mecralar yakışmıyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Üzerinde durmamız gereken konu medya ve sosyal medyanın bu tür kokuşmuşluğun aracı haline düşmesidir. Bu mecraların bir düzene sokulması şarttır. Niçin Youtube, Twitter, Netflix gibi sosyal medyalara karşı olduğumuzu anlıyor musunuz? Bu millete, bu ülkeye bu tür mecralar yakışmıyor. Biz bunları parlamentomuza getirip, bu tür sosyal medya mecralarının kaldırılmasını, kontrol edilmesini istiyoruz" dedi.

Bu ülkeye bu tür mecralar yakışmıyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bakan Berat Albayrak ve eşi Esra Albayrak için sosyal medyada yapılan çirkin yorumlara çok sert tepki gösterdi. Erdoğan, sosyal medya platformlarının kontrol altına alınması gerektiğini vurgulayarak, "83 milyonun sosyal medya terörü karşısında eli kolu bağlı kalmasını kabul edemeyiz. Bu kapsamda hukuki düzenleme üzerinde çalışıyoruz. Bu mecraların hukuki ve mali muhataplık tesis etmeleri için ne gerekiyorsa yapmalıyız. Erişim engeli, adli ve mali yaptırımları devreye sokacağız. Türkiye muz cumhuriyeti değildir. Yasama dönemi bitmeden bu meseleyi halletmeyi ümit ediyorum" dedi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bakan Berat Albayrak ve eşi Esra Albayrak için sosyal medyada yapılan çirkin yorumlara çok sert tepki gösterdi. Erdoğan, sosyal medya platformlarının kontrol altına alınması gerektiğini vurgulayarak, "83 milyonun sosyal medya terörü karşısında eli kolu bağlı kalmasını kabul edemeyiz. Bu kapsamda hukuki düzenleme üzerinde çalışıyoruz. Bu mecraların hukuki ve mali muhataplık tesis etmeleri için ne gerekiyorsa yapmalıyız. Erişim engeli, adli ve mali yaptırımları devreye sokacağız. Türkiye muz cumhuriyeti değildir. Yasama dönemi bitmeden bu meseleyi halletmeyi ümit ediyorum" dedi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

KORONAVİRÜS PANDEMİSİ

"Türkiye salgın dönemini başarıyla geçiren bir ülke olarak dünyada takdirle izlenmektedir. Temizlik, maske, mesafe kurallarına daha fazla riayet ederek başarımızı taçlandıracağız. Kimi ülkelerin Türkiye'ye yönelik kısıtlama politikaları siyasidir. Her engeli nasıl adım adım aştıysak bunların da üstesinden geleceğiz.

Normalleşme takvimiyle tüm ticari faaliyetler kademeli olarak başladı. Her ne kadar içeride ve dışarıda birileri kötümserlik havası estirse de biz ülkemize güveniyoruz. Haziran ayıyla ilgili ilk veriler ümit veriyor. Temmuz ayıyla birlikte sıçrama içine gireceğimizden kuşku duymuyoruz. 2020'yi herkesi şaşırtan bir büyüme ile kapatacağız.

Şu anda önümüzde yılın tamamına yayılan açılış takvimi var. Bu açılışların bir kısmını yerine giderek, bir kısmını tele konferansla gerçekleştireceğiz.

Bölücü terör örgütüne tarihinin en ağır darbelerini vurduk. Şehit edilen hiçbir vatandaşımızın ve güvenlik görevlimizin kanını yerde bırakmadık. 40 yıldır üs olarak kullanılan bölgeleri birer birer teröristlerden temizliyoruz.

Lafa geldiğinde demokrasiyi, insan haklarını bırakmayan kimi devletlerin darbecilere kol kanat germelerini ibretle takip ediyoruz. Salgın döneminde kendi vatandaşlarının yardım çığlıklarına kulak tıkayanların Türkiye'yi sorgulama hakkı yoktur. Medeniyetimiz ve tarihimizden aldığımız ilhamla doğru olanları yapmaya devam edeceğiz.

"KAYBETTİKLERİMİZİN SORUMLUSU BİZİZ"

AK Parti kurulduğu günden beri istişareyi esas alan, bunu işleten bir partidir. Üyelerimizden mahalle temsilcilerimize, genel merkezime kadar uzanan istişare kanallarını açık tutmaya özen gösterdik. Kendi içimizde görüşlerimizi serbestçe ifade ettik, değerlendirdik, karara vardık. AK Parti bu sac ayağı üzerinde yükseliyor. Aldığımız her kararda, attığımız her adımda 83 milyon vatandaşımızın sorumluluğunu üzerimizde hissediyoruz.

Bir avuç mankurtu bir kenara bırakacak olursak, AK Parti'nin ulaşamayacağı, gönlünü kazanamayacağı kimse yoktur. Savunduğumuz ilkelerle insanlığı kuşatan bir mesuliyetin altında bulunuyoruz. Partimizin kaderi Türkiye'nin kaderi ile bütünleşmiştir. Türkiye kaybettiğinde, umudunu bize bağlamış yüz milyonlarca dostumuzun yüreğine ateş düşüyor.

Milletin, ümmetin ve insanlığı vebalini yüreğinde hissetmek demek gözümüze uyku girmemesi demektir. Haksızlığa, adaletsizliğe, kayırmacılığa yer yoktur. Genel başkanından üyesine kadar AK Parti'nin tüm mensupları bu şuurla hareket etmelidir.

Sizlere düşen hem parti bünyesinde hem halk nezdinde ileriye taşıyan mevkinde bulunmaktır. Herkesi kucaklamayan, herkesin gönlünü kazanmayan il başkanı tasavvur edemiyorum. Halktan kopuk, kapısı kapalı olan bir il başkanı asla AK Parti'ye yakışmaz. Bir insana dokunmadan gözlerine bakmadan yüreğindeki sıkıntıyı hissetmeden siyaset yapılmaz. Halka tepeden bakarak siyaset yapmak tek parti CHP'sinin ve arkasından gelen faşistlerin işidir. Hakkın ve halkın rızasını göstermeyen hiçbir husus bizim siyasetimizde yer bulamaz.

Başarılarımızı elbette kendi çabamızla elde ettik, ama kaybettiklerimizin de sorumlusu biziz. Kendi beceriksizliğimiz ya da hatalarımızdır. Biz çalışırken hasbi olduğu kadar, muhasebe yaparken de samimiyeti elden bırakmayacağız.

Seçimler partilerin karne günleridir. 2023 yılına kadar geniş bir vakit var. Bu süreyi en etkili şekilde kullanarak seçim günü milletin karşısına çıkmalıyız. Ülkemizde AK Parti'ye ve hizmetlerine karşı kimse yoktur. En azılı muhaliflerimiz bile kendi içlerinde AK Partinin başarılarını takdir ediyor. Bizim gönlünü kazanamadığımız insanlarımız bulunuyor. Durmadan, dinlenmeden, gece gündüz çalışacağız.

AK PARTİ'DE KONGRE SÜRECİ

Büyük kongre sürecimizi bu doğrulta görüyorum. Aralık ayında belde kongreleri sürecini başlattık. Şubat ayında da ilçe kongrelerimize geçmiştik. 186 ilçemizde kongrelerimizi tamamlamıştık. Nasipse ağustos ayının sonundan itibaren kongrelerimize devam edeceğiz. Bu dönemde kongrelerimizi "tamam" olarak ifade ettiğimiz temizlik, maske, mesafe şartlarına uygun şekilde yapacağız. İl kongrelerimizi de 4 ayda bitirmeyi planlıyoruz. Ardından da büyük kongre tarihimizi açıklayacağız.

Kadrolarımızı değer merkezi ilke edinmiş, çalışkan, kabiliyetli arkadaşlarımızla zenginleştirmek istiyoruz. 2023 kadrolarımızı oluşturuyoruz. Gençleri ve kadınları partimize davet ediyorum. Bizim davamızda eski yeni ayrımı yoktur. Sorumluluk üstlenen herkes bu davanın asli sahibidir. Yarışımız sadece hizmetler konusunda olabilir. Bunun dışında herkes AK Parti ailesinin mensubudur. Yolunu şaşıranlar, hırsını aklının önüne koyanlar dışında AK Parti ailesinde tek bir ferdin bile eksilmesine gönlümüz razı gelmez. Kadrolarımızı daha güçlendirmek için eğitimleri önemsiyorum.

SOSYAL MEDYAYA ÇOK SERT TEPKİ

Aile olarak, birkaç gündür böyle can acıtıcı mesele ile karşı karşıyayız. Önceki gece 8. torunum Hamza Salih dünyaya geldi. Berat Bey evladının doğumunun sevincini sosyal medyada paylaştı. On binlerce kişi tebriklerini ve iyi dileklerini iletti. Ancak sayıca az da olsa bırakın ahlakı, namusu, haysiyeti, insanlıktan nasibini almamış bazı alçaklar, içlerindeki kötülüğü ortaya saçarak bu güzel iklimi kirletmeye çalıştı. Yargı ve emniyet harekete geçerek bunlar hakkında işlem yapmaya başladı. Bir bebek üzerinden ailesine ve onların değerlerine saldıran bu alçakların peşini bırakmayacağız. Her birinden işledikleri suçun hesabını soracağız. Benzer saldırıları daha önce de yaşamıştık. Son yıllarda bu tür ahlaksızlığın artmasında bu mecraların kontrolsüzlüğünün nedeni vardır. Bunlar ahlak sahibi değil. Biz ahlakı yüce, medeniyet değerleri yüce bir devletin torunlarıyız. Bu millete layık olmayan bu gelişmeleri yaşamak, görmek istemiyoruz.

Üzerinde durmamız gereken konu medya ve sosyal medyanın bu tür kokuşmuşluğun aracı haline düşmesidir. Bu mecraların bir düzene sokulması şarttır. Niçin Youtube, Twitter, Netflix gibi sosyal medyalara karşı olduğumuzu anlıyor musunuz? Bu millete, bu ülkeye bu tür mecralar yakışmıyor. Biz bunları parlamentomuza getirip, bu tür sosyal medya mecralarının kaldırılmasını, kontrol edilmesini istiyoruz. Küresel firmalar içerikle ilgili her türlü hukuki ve mali sorumluluğu üstleniyorlar ancak Türkiye'den kaçınıyorlar. Bizim ailemizin başına gelenleri 83 milyonun her biri yaşayabilir. Bir kişinin yüzüne karşı ifa edildiğinde suç olan her şey sosyal medyada da aynı şekilde karşılaşmalıdır.

Cinsel istismar, kumar, dolandırıcılık, terör propagandası başta olmak üzere hak arama yolları açık olmalıdır. Milletimize karşı sorumluluklarımızı işletmemiz gerekiyor. 83 milyonun sosyal medya terörü karşısında eli kolu bağlı kalmasını kabul edemeyiz. Bu kapsamda hukuki düzenleme üzerinde çalışıyoruz. Bu mecraların hukuki ve mali muhataplık tesis etmeleri için ne gerekiyorsa yapmalıyız. Erişim engeli, adli ve mali yaptırımları devreye sokacağız. Türkiye muz cumhuriyeti değildir. Yasama dönemi bitmeden bu meseleyi halletmeyi ümit ediyorum. Artık kim ne der yerine, ülkemizin neye ihtiyacı olduğuna bakacağız.

Güncelleme Tarihi: 02 Temmuz 2020, 01:03
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner19

banner101

banner25

banner26

banner104

banner34

banner17

banner22

banner18

banner20

banner102

banner30