Fenerium olayı gösterdi ki...

Öncelikle unutanlar için Eskişehirspor nasıl bir camia onu anlatarak başlayalım. 

Eskişehirspor 1965 yılında kurulmuş, tüm Türkiye’nin çok büyük bir camia olduğunu kabul etmiş bir kulüptür. Zamanında birçok ilkleri başarmış, Türkiye Kupası ve bugünkü Süper Kupayı müzesinde bulunduran Anadolu taraflı tarafsız herkesin gönlünü kazanmış bu bir kulüp. Yıllarca Süper Lig’de top koşturmuş, kariyerinde bir kez bile Eskişehirspor forması giymemiş, Eskişehirli bile olmayan Sinan Turhan bugün çıkıp gururla Ben Eskişehirsporluyum diyebiliyor. Eskişehirspor öyle bir kulüp... Maalesef son 6-7 yıllık süreçte oldukça sancılı süreçler geçirdi. Geçirmeye de devam edecek. Yok olma tehlikesi ile de zaten karşı karşıya… 

Peki böyle bir ortamda nedir bu Fenerium meselesi?
Fenerbahçe de, Eskişehirspor da ülkemizin önemli iki futbol kulübüdür. Bakın takımıdır demiyorum. Kulübüdür diyorum. Poyraz Karayel dizisini izleyenler bilirler. “Takımlar futbolcular, yöneticiler, statlar, kupalar ve paradan oluşur. Ama kulüpler öyle değildir. Kulüplerin bir felsefesi, duruşu ve değeri vardır” diyor Zülfikar isimli karakter… Bu benzetmeyi Beşiktaş için yapıyor ancak ülkemizde bu tanıma uyan toplasan 10-12 tane kulüp yoktur. Bu kulüplerden birisi de Eskişehirspor’dur.

Eskişehirspor’u sadece takım tutmuş olmak için tutanların bu durumu anlamasını elbette beklemiyorduk. Özellikle Facebook’ta bu tarz kullanıcılar ile oldukça çok sayıda karşılaştık. Twitter kullanıcıları bu sınavı alnının akıyla geçti. Tepki inanılmaz seviyelerdeydi. Olay Eskişehirspor yönetiminin kararını geri çekmesi ile kapandı. 

Fenerium olayı gösterdi ki Eskişehirspor içerisinde bulunduğu duruma rağmen halen çok seviliyor. Sadece benim ‘Akif Yer’ hesabımda yayınladığım twitlerin birkaç günde 300 bin erişim alması bunu ispatıdır. İnsanların bu olay üzerinden yeniden Eskişehirspor hakkında konuşması, paylaşımlar yapması şehirde bir havanın oluşmasına sebep oldu. İnsanların dikkatinin Eskişehirspor’a çevrilmesi çok güzel bir durum.

Eskişehirspor maddi imkansızlıklar nedeniyle iki yıldır ismi cismi belli olmayan forma markaları ile çalışıyorlar. Geçen sezon Barex isimli bir marka ile çalışılmıştı. Barex daha çok basketbol takımları ile çalışan bir marka. Eskişehirspor’a sponsor olmuşlardı ancak sezon sonunda kar edemediklerini gerekçe göstererek devam etmek istememişler. Eskişehirspor yönetimi de yeni formaları en düşük maliyetler ile nasıl temin edebilirizin peşine düşmüş. Profesyonel bir marka ile çalışmak herkesin tememenisi. Ancak global markaların istedikleri fiyatlar cidden dudak uçuklatıcı boyutlarda. Taraftarlar Adidas, Nike, Puma beklerken sonra birden NADLL isimli bir marka ortaya çıktı.

Peki nedir bu NADLL?
Hakkında bilgi edinebilen yok. Kimdir necidir bilen yok. Google aramalarında da sonuç yok. Resmi sitedeki duyuru haberinde dahi firma yetkililerinin isimleri yok. Yeni bir marka olduğu kesin. Henüz kurulmadan Eskişehirspor’a sponsor olduklarına dair de iddialar var. Karagümrük ve Adanaspor kendi formaları konusunda kendi markalarını yaratmışlar. Acaba biz de mi öyle yapıyoruz diye düşünmeden edemedim. Durum böyle ise keşke isminde 'ES' geçseydi. Zamanla Eskişehirspor marka ile daha da büyürdü. Bu konunun net cevabını elbette Eskişehirsporlu yöneticiler verecektir. Bir basın toplantısı düzenleseler de bizler de sorularımızı sorup cevap almaya çalışabilsek. En son 25 Ağustos 2020 tarihinde Stadyumda basın toplantısı düzenlemişlerdi. Bugün 98. günü. Umarım en kısa zamanda basının karşısına çıkarlar. 

Sağlıcakla...

YORUM EKLE

banner19

banner101

banner25

banner26

banner104

banner34

banner17

banner22

banner18

banner20

banner102

banner30