İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener grup toplantısında konuşuyor. Akşener, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın, Atatürk'e hakaretler yağdıran Kadir Mısıroğlu'na gerçekleştirdiği ziyarete sert tepkiyle yüklendi. Akşener, Erdoğan için de, "Sayın cumhurbaşkanı size sesleniyorum tarihi feslilerden öğreniyorsunuz, bu bizi kahrediyor. Türk devletinin cumhurbaşkanı bir meczuptan tarih öğrenemez. O adamı danışmanlığınızdan, Diyanet İşleri Başkanı'nı da görevden alın. " dedi.

Meral Akşener'in açıklamasından satırbaşları şöyle:

Türk milleti dün işgale izin vermediği gibi bugün de yarın da izin vermeyecektir. Türkiye Cumhuriyetiilelebet payidar kalacaktır. Bir tarafta ezana dil uzatanlarla mücadele diyoruz. Diğer tarafta kurucu iradeye savaş açanlarla. Cuma hutbesinde Cumhuriyet'in kurucularına bir Fatiha'yı çok görenler bir müptezele ziyarete gitti. Dün sosyal medyadan sordum bugün buradan da soruyorum. İşgal altındaki 18 adamıza atanan papazlara da gidecek misin? Atatürk'e hakaret eden bir adama gidecek başka bir gün yok muydu? Oraya o adamın bağlı bulunduğu dış merkezlere mesaj vermek için mi gittin? Sayın Cumhurbaşkanı size sesleniyorum tarihi feslilerden öğreniyorsunuz bu bizi kahrediyor. Türk devletinin cumhurbaşkanı bir meczuptan tarih öğrenemez. Kurtuşul savaşı için keşke Yunan kazansaydı diyen adamdan tarih öğrenemez.

"GÖREVDEN ALIN"

"Tarihi 'Keşke Yunan kazansaydı' diyenden değil gel bizden öğren. O adamı danışmanlığınızdan, Diyanet İşleri Başkanı'nı da görevden alın. Bizim de sabrımızı daha fazla zorlamayın"

"MONDROS'U KUTLAMAYA MI GİTTİNİZ?"

Beyefendi Fransa'da 1. Dünya Savaşı'nın bitişini kutlamaya gitti. Şunu iyi dinle Türkler için 1. Dünya Savaşı İzmir'de bitmiştir. 1. Dünya Savaşı'nı kabul etmeyen ve İstiklal Harbini başlatan Meclis'i temsilen neden gittiniz oraya Mondros'u kutlamaya mı gittiniz?"

Hz. Ömer’in idare anlayışını özetleyen muhteşem bir sözü var: "Dağlara buğday serpin ki, Müslümanların ülkesinde kuşlar aç kalmasın." Peki bunlar ne yapıyor? "Ne bulursanız çökün, kimseye bir şey kalmasın!"

Yol ve köprüler için 2017’de yandaş müteahhide ödenen para, 1 milyar 986 milyon lira. Çalmayın diyoruz. "Yatırıma karşı mı çıkıyorsunuz?" diyorlar. Yatırıma karşı çıkmıyoruz. Daha fazlasını yapın ama çalmayın, çaldırmayın. Çalmadan çalışamıyor musunuz?

İYİ Parti olarak, Fırat’ın doğusu, batısı demeden, sınırımızın dibindeki bütün terör odaklarının yerle bir edilmesini savunuyor ve destekliyoruz. Amerika’nın tehditlerine asla boyun eğmeden, ne gerekiyorsa yapılmalıdır.

ABD bir hamle yaptı ve Pkk’lı 3-5 teröristin başına ödül koydu. Bu ödül, Pkk’nın Suriye kolu olan Ypg için bir meşrulaştırma çalışmasıdır. O teröristlerin ipleri ABD’dedir. İşi sulandırmayı bıraksınlar, teröristleri paketleyip versinler.

Geçen hafta, SMA hastaları için yaptığımız çağrı ve verdiğimiz destek sonucunu verdi. Sağlık Bakanı, SMA hastalarının başvurularının işleme alınacağını açıkladı. İYİ Parti adına kendisine teşekkür ediyorum.

Türk Milleti’nin Cumhurbaşkanı - Kudüs fatihi Selahaddin Eyyubi’ye "ahlaksız" diyen, - Türk hakanı Timur’a “melun” diyen, - Kurtuluş Savaşı için “keşke Yunan kazansaydı” diyen adamdan tarih öğrenemez.

Millî değerlerimize dil uzatan bir adamın, Cumhurbaşkanının yanında işi olamaz. Bu adamın ayağına giden Diyanet İşleri Başkanı’nı görevden alın. Fetö derneğinde yöneticilik yapmış o başkanı, size kim önerdiyse; bilin ki dost değil.

Beyefendi Fransa’da 1. Dünya Savaşı’nın sona ermesinin 100. yıl kutlamalarına katıldı. Türk Milleti için 1. Dünya Savaşı 11 Kasım 1918’de değil, 9 Eylül 1922’de İzmir'de bitmiştir.

1. Dünya Savaşı’nın sonucunu reddererek İstiklal Harbi’ni başlatan Türk Milleti'nin Cumhurbaşkanı olarak sen ne arıyorsun orada?

Et fiyatları için "Refah arttı, çok et tüketiliyor, fiyatlar o yüzden yükseldi." diyor. 81 milyon işi gücü bırakmış, sabah akşam et yemişiz. İktidar da millete et yetiştiremez olmuş, fiyatlar artmış. Sanki millet açlıktan değil, protein yüklemesinden muzdarip.

"Besmelesiz" et yedirdim demiyor da, "Az yiyin de, fiyatlar düşsün" diyor. ABD kişi başına 120 kg, Avrupa ise 80 kg et tüketiyor. Onlarda zam yok. Yılda 15 kg et ile yetinen Türkiye’de, zam üstüne zam.

İktidar, paraya boğduğu müteahhitleri ihmal etmemiş, kafa yormuş. Ellerinde kalan binaları, milletin parasıyla devlete alacaklar. Üreten fabrikaları özelleştirdiler; tüketen betonları kamulaştırıyorlar. Bu neyin kafası?

Ziraat Bankası, Tarım Kredi Kooperatiflerine, geçmişte kullandırdığı tarım destek kredilerini kullandırmıyor. Bankalar çiftçiye %35’ten kredi kullandırıyor. Bu, tarımın idam fermanıdır. Bu, verimli toprakları tefeciye teslim etmektir.

Bir avuç yandaşının konut ve AVM’lerini satın alacak kaynak buluyorsun. Erdoğan üretime aktar o kaynakları. Çarklar dönsün, tesisler çalışsın. Millet nefes alsın. Millete "sabır" diyeceğine, bir kere de o yağmacılara "hayır" de.

"Şunu yaptık, bunu yaptık" diye eski günlerini anlatıp duruyorsun ama rakamlar karın doyurmuyor. Dünkü güneşle, bugünkü çamaşır kurumuyor.

Dolar 7 lirayı geçince apar topar elektriğe, doğalgaza %50 zam yaptılar. Bugün, dövizi indirdik diye hava atıyorlar. Madem döviz düştü, o zamları geri alın.